Tahir S. YAVUZ
tahir@atafen.com.tr
Süt Sığırcılığı İle Uğraşanlar
13/09/2017 Süt sığırcılığı ile uğraşanlar aslında nelerle uğraşırlar? İlk başta bunun yanıtı; ineklere uygun miktar ve kalitede yemler verip, sütünü iyi fiyatla satabilmektir. Ama işin içindekiler bilirler ki; uğraşılacak birçok konu vardır. Süt sığırcılığı işletmelerinde olmasını hiç istemediğimiz, fakat zaman zaman başa gelen birçok problem söz konusudur. Örneğin; ülkemizin büyük sorunlarından şap hastalığı, tüberküloz ve bruselloz gibi sürü hastalıkları bize zor günler yaşatabilir. Başka birçok sorunla karşılaşırız. Bazı örnekler verelim; buzağılar ölebilir, ayak hastalıkları, topallıklar, yavru atmalar söz konusu olabilir. İnekler döl tutmaz. Buzağılar öksürür. İneklerin memeleri yangılanır. Bazı doğumlar güç olur. Doğum sonrası süt humması, ketosis, midenin kayarak yer değiştirmesi görülebilir. İç ve dış parazitler sorun oluşturabilir. Ani ölümler, karın şişkinlikleri, iştah kesilmesi, sarılık, kan işeme, başta ve vücutta kellik, buzağılarda göbek ve eklem iltihapları ya da ishaller işletmenin başına dert olabilir. Göz hastalıkları, yaralanmalar, alerjiler, zehirlenmeler, böcek sokmaları ve akla gelen - gelmeyen birçok soru karşımıza çıkabilir. Bazen sütü satın alanlar sütün kalitesini beğenmezler. Yağ, protein azlığı ya da somatik hücre sayısının yüksekliği gibi sebepler öne sürülebilir. Özet olarak; süt sığırcılığı çiftlikleri yemleri kaça ve nereden temin edeceklerini, sütü nereye ve hangi fiyat üzerinden satabileceklerini düşünürken, diğer yandan da yukarıda saydığımız sorunlarla boğuşmak zorunda kalırlar. İncelersek; bunların hiçbiri sorunun gerçek sebepleri değil, sadece sonuçlarıdır. Hepsinin arkasında başka konular gizlidir. Yetiştirici, hayvan sahibi sonuçları gördüğünde çoğunlukla arkada gizlenen asıl sebep ihmal edilmiş ve iş işten geçmiş olmaktadır. Süt sığırcılığı işletmeleri üç temel işlevi yerine getirmek için çaba gösterirlerse sürdürülebilir hayvancılık yapabilirler. Bu üç temel konu şunlardır; doğan buzağıyı öldürme, süt verimini en üst seviyede tut, ineğin tekrar gebe olmasını sağla. İşte, bunların arkasında da çok büyük bir bilim vardır. Süt sığırcılığı bilgi ve bilime dayanarak yapılmalı, besleme, koruyucu hekimlik ve genel olarak sürü yönetimi ilkeleri bilimin öngördüğü şekilde uygulanmalıdır. Yukarıda sayılanlardan bazılarıyla uğraşan işletmeler yanlış, eksik ve ihmalleri olduğunu düşünmeli, arkadaki gerçek suçluyu arama yoluna gitmelidirler.Süt sığırcılığı ile uğraşanlar aslında nelerle uğraşırlar? İlk başta bunun yanıtı; ineklere uygun miktar ve kalitede yemler verip, sütünü iyi fiyatla satabilmektir. Ama işin içindekiler bilirler ki; uğraşılacak birçok konu vardır. Süt sığırcılığı işletmelerinde olmasını hiç istemediğimiz, fakat zaman zaman başa gelen birçok problem söz konusudur. Örneğin; ülkemizin büyük sorunlarından şap hastalığı, tüberküloz ve bruselloz gibi sürü hastalıkları bize zor günler yaşatabilir. Başka birçok sorunla karşılaşırız. Bazı örnekler verelim; buzağılar ölebilir, ayak hastalıkları, topallıklar, yavru atmalar söz konusu olabilir. İnekler döl tutmaz. Buzağılar öksürür. İneklerin memeleri yangılanır. Bazı doğumlar güç olur. Doğum sonrası süt humması, ketosis, midenin kayarak yer değiştirmesi görülebilir. İç ve dış parazitler sorun oluşturabilir. Ani ölümler, karın şişkinlikleri, iştah kesilmesi, sarılık, kan işeme, başta ve vücutta kellik, buzağılarda göbek ve eklem iltihapları ya da ishaller işletmenin başına dert olabilir. Göz hastalıkları, yaralanmalar, alerjiler, zehirlenmeler, böcek sokmaları ve akla gelen - gelmeyen birçok soru karşımıza çıkabilir. Bazen sütü satın alanlar sütün kalitesini beğenmezler. Yağ, protein azlığı ya da somatik hücre sayısının yüksekliği gibi sebepler öne sürülebilir. Özet olarak; süt sığırcılığı çiftlikleri yemleri kaça ve nereden temin edeceklerini, sütü nereye ve hangi fiyat üzerinden satabileceklerini düşünürken, diğer yandan da yukarıda saydığımız sorunlarla boğuşmak zorunda kalırlar. İncelersek; bunların hiçbiri sorunun gerçek sebepleri değil, sadece sonuçlarıdır. Hepsinin arkasında başka konular gizlidir. Yetiştirici, hayvan sahibi sonuçları gördüğünde çoğunlukla arkada gizlenen asıl sebep ihmal edilmiş ve iş işten geçmiş olmaktadır. Süt sığırcılığı işletmeleri üç temel işlevi yerine getirmek için çaba gösterirlerse sürdürülebilir hayvancılık yapabilirler. Bu üç temel konu şunlardır; doğan buzağıyı öldürme, süt verimini en üst seviyede tut, ineğin tekrar gebe olmasını sağla. İşte, bunların arkasında da çok büyük bir bilim vardır. Süt sığırcılığı bilgi ve bilime dayanarak yapılmalı, besleme, koruyucu hekimlik ve genel olarak sürü yönetimi ilkeleri bilimin öngördüğü şekilde uygulanmalıdır. Yukarıda sayılanlardan bazılarıyla uğraşan işletmeler yanlış, eksik ve ihmalleri olduğunu düşünmeli, arkadaki gerçek suçluyu arama yoluna gitmelidirler. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TOKSİN BAĞLAYICILAR - 29/11/2018 |
Kaba ve tane yemlerde küf—mantar olduğunda, bunların toksinleri hayvanlarımıza büyük zararlar veriyor. Bazı toksinler süt ile insanlara da geçiyor. |
Geviş Getirenlerde Kıl Yumakları - 20/11/2018 |
Geviş getiren hayvanların işkembelerinde veya midelerinde bazen taşlaşmış kıl yumakları oluşur ve ölüme sebep olabilir. Bu kıl yumaklarına “bezoar” adı verilmektedir. |
ET HAYVANCILIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ - 13/11/2018 |
ABD’nin Nebraska Eyaletinde kurulu MARC= Meat Animal Research Center= Et Hayvancılığı Araştırma Merkezi var. Bulunduğu yere göre kısaca “Clay Center” adı da veriliyor. |
Buzağının Gözü - 07/11/2018 |
Buzağının gözü bize çok bilgi verir. Yeni doğanlarda ve buzağılık döneminin ileri günlerinde değişik sorunlar karşımıza çıkabilir. Sorunların bir kısmı doğrudan göz ile ilgili olabileceği gibi, bir kısmı da başka hastalıkların belirtisidir. |
Kırmızı Et Üretebilecek miyiz ? - 30/10/2018 |
Kırmızı et üretimimiz yetersiz kalıyor. İthalata muhtacız. İşin içindekiler yılda 400.000 ton et açığımız olduğunu söylüyorlar. |
İthalata İhtiyacımız Olmamalı - 22/10/2018 |
Ülkemizdeki kırmızı et açığını kapatmak üzere ithalat yapıyoruz. İthalata ihtiyacımız olmayacak şekilde üretim modelleri geliştirmeliyiz. |
Buzağılarda Salmonellosis - 16/10/2018 |
Salmonellosis (Salmonelloz) tüm sıcak kanlı hayvanlarda görülebilen, insanlara bulaşma potansiyeli olan, yüksek oranda bulaşıcı, ölümcül bir hastalıktır. Hastalık etkeni Salmonella adı verilen gram negatif bir bakteridir. |
Çiğ İnek Sütünde Protein Oranı - 13/10/2018 |
Çiğ inek sütünde protein oranı, birçok verim özelliğinde olduğu gibi, genetik ve çevre ile ilgili olarak değişiklik gösterir. |
Milk Income Loss Contract - 01/10/2018 |
MILC İngilizce Milk Income Loss Contract kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma. Süt Gelir Kaybı Sözleşmesi anlamına geliyor. |
Devamı |