24/04/2021
Peynir bizim tahmin ettiğimizden daha uzun bir süredir insanların tanıdığı bir besindir, Arkeolojik kazılarda Polonya topraklarında 7,500 yıllık peynir süzgeçleri bulunmuştur. Bunun gibi Cilalı taş devrinde hayvanların evcilleştirilmelerinden sonra Akdeniz kıyılarında Mezopotamya’da veya bugünkü güney batı Asya denilen İndus Vadisi’nde çobanlar tarafından peynirin yapıldığı sanılmaktadır. Yunanlılar ve Romalıların peynir yaparken sütü kestirmek için incir sütü, kuzu ve oğlak şirdeni, deve dikeni çiçeği, yaban safran taneleri, sirke ve eşek sütünü kullandıklarını biliyoruz.
Dede Korkut hikâyelerinde süt, kaymak ve peynirin bolluğun varlık ölçüsü olarak ifade edilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu 1851 yılında İngiltere’de düzenlenen bir uluslararası fuara Tulum Peyniri, Kaşar Peyniri, Lor Peyniri, Kuru Kaymak ile katılmıştır.
Günümüze geldiğimiz zaman Ülkemizde şöyle bir tablo ile karşılaşmaktayız
Türkiye bir peynir ülkesidir. Kaydı olmamakla birlikte 200’den daha fazla peynirimizin olduğunu biliyoruz.
Türkiye’de 16 coğrafi işaretli peynir çeşidimiz bulunmakta bu çok güzel ancak Divle Obruk peyniri dünyanın en iyi 5 tulum peynirinden biri olarak kabul edilmesine rağmen AB nezdinde de tescilli peynirlerimiz olsa daha iyi olacak, bunun için gayret göstermeliyiz.
Yapılması gereken peynir cenneti olan Ülkemizdeki peynirin öncelikle AB standartlarında tescillerinin yapılarak sonraki aşamada dünya pazarında hak ettiği yeri alması için tüm paydaşların birlikte çalışmasıdır.
