Konuğumuz Kırklareli Ticaret Borsası Genel Sekreteri Umut KARASEYFİOĞLU

Peynir şehirlerini tanıtmaya devam ediyoruz. Tanımak ve tanıtmak için gittiğimiz Kırklareli'nde bizi Ticaret Borsası Genel sekreteri Umut Bey ağırladı. Bizim Kırklareli gezi, tanışma ve röportaj programımızın bir çoğunu ayarlayan Umut bey hafızamızda hoş intibalar bıraktı. Ticaret Borsası’nı ziyaret ettiğimiz gün Japon Öğrenci kafilesi de Ticaret Borsası’nı ziyaret ediyordu. Bu kalabalığa ve yoğunluğa rağmen Umut bey güler yüzünden ve enerjisinden bir şey kaybetmeden bizimle ilgilendiyordu. Bizi bir çok kurum ve kişi ile tanıştıran Umut beyle kısa süre içinde kaynaştık ve sıcak sohbetler ettik. Genç ama nükteli biri olan Umut bey, Kırklareli’ni çok seviyor ve o da şehrine kalıcı katkılarda bulunmak istiyor. Özellikle Kırklareli beyaz peynirinin Coğrafi İşaret alması hususunda Başkanı ile birlikte ve Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Yard. Doç. Dr. Orhan Onur AŞKIN ve Yard. Doç. Dr. Buket AŞKIN'IN da yardımıyla ciddi mesai harcıyor.  Son derece enerjik, dinamik, yetenekli biri olan Umut bey bize Kırklareli ve Borsa hakkında bilgi verdi. Kalkınma ajansı, TUBİTAK ve Namık Kemal Üniversitesi ile birlikte coğrafi işaret hususunda çalışma yaptıklarını beyaz peynirin coğrafi işaretini alma yönünde epey aşama kaydettiklerini söyledi. Kırklareli’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan ve Kırklareli’nin detaylı bir tanıtıma ihtiyacı olduğunu ifade eden Umut Karaseyfioğlu ancak firmaların ve kişilerin kendilerini geliştirme konusunda girişimcilik ruhunun çok gelişmediğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, peynircilikle uğraşan yerel işletmelerde sermaye birikiminin az olduğunu ve daha çok dededen babadan kalma birikimle işeri yürüttüklerini bu nedenle yerel işletmecilerin desteğe ve teşvike ihtiyacı olduklarını belirtti. Özellikle Süt Yatırım A.Ş.’nin kurulmasının Kırklareli peynirciliğinin ve süt endüstrisinin gelişmesi yönünde çok önemli bir adım olduğunun da altını çizen Genel Sekreter Umut bey, Istranca dağlarının endemik bitki cenneti olarak literatüre 13 bitki daha soktuğunu bu potansiyelin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca coğrafi işaret alındıktan sonra sütlerin kaynağının ve temin edildikleri sınırın iyi çizilmesi gerektiğini de önemsediklerini, mandıracılarının sütünün çiftliklerden mi yoksa Istranca dağlarının eşsiz florasından mı geldiğini de iyi denetlemek gerektiğini söyledi. Örneğin Paçal peyniri diye bir peynirimiz var, bu peynir inek, koyun ve keçi sütünden yapılmaktadır, Kırklareli’nde çok yaygın olarak üretilen bu peynirin lezzeti bambaşka olup Istranca dağlarından gelen sütle yapılanı daha bir başka oluyor dedi.
Bu güzel söyleşinin devamını Cheese Life Magazine Dergisinden okuyabilirsiniz.
Hemen abone olun derginiz adresinize gelsin