• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cheeselifemagazine
  • https://www.twitter.com/@cheeselifemaga1
  • https://www.instagram.com/cheeselifemagazine1
  • https://www.youtube.com/channel/UCVphzDSCv172cvqPtzyw-4A
Prof.Dr.Yavuz ÖZTÜRKLER
editor@cheeselifemagazine.com
Gıda, Kırsal Kalkınma ve Göç…
19/10/2017


Diyeceksiniz bu üç kavramın birbiriyle ne ilişkisi var?...

Açıklamaya geçmeden birkaç ortak kabul gören gerçeklerle başlayayım yazıma…
Dünyada iklim değişiyor ve kuraklık artıyor…
Dünyada 10 milyon çocuk 5 yaşına gelmeden hayatını kaybediyor…                       
Dünyada 1 milyar ülkemizde 1 milyon insan açlıkla mücadele ediyor.
Gelecek 20 yılda gıda fiyatları iki kat artacak….
Dünyayı büyük göç dalgaları bekliyor…
Doğrudan gıda ile ilgili bu gerçekleri çoğaltmak mümkündür.
Dünya kadın Çiftçiler Günü ve Dünya Gıda Günü  ne güzel bir tesadüftür ki arka arkaya kutlandı. Her ikisi de birbiriyle doğal olarak çok ilişkili ve birbirine yakından bağlı…
Gıda deyince akla tarım , tarım deyince daha çok kırsal kesim, kırsal kesim deyince ise hemen akla çilekeş kadınlarımız gelir. Yaylalarda ve köylerde horozun sesiyle uyanan kadınlarımız…Bu kavramlar  ile ilişkili en önemli konu ise iklim değişiklikleridir. Dünya İklim Değişiklikleri Panel ve Kongrelerinden sonra vurgulanan ve  öne çıkan önemli hususlardan biri “dünyada kuraklığın gittikçe artıyor ve buna paralel ise gıda açığının da hızla artıyor” olmasıdır. Zaten son zamanlarda yükselen gıda fiyatları da bunun sinyalini çok net bir şekilde veriyor.
Diğer önemli bir husus ise doğrudan güzel yurdumuzu  ilgilendiriyor. 2014 Yokohama’da yapılan 15. Uluslararası İklim Değişiklikleri Paneli’nden çıkan bir sonuca göre Türkiye’de kuraklığın 10 kat artacağı belirtilmişti. O günden bugüne neler yapıldı, yapılıyor ve yapılacak…? Bunu bilemiyoruz. Bunu sayın ilgililerin dikkatine sunuyoruz. Ama bilinen bir gerçek var ki oda geçen yıl Türkiye son 900 senenin en büyük kuraklığını yaşadı. Bu bizi bir dizi önlemler almaya zorluyor, zorlamalıdır da…Çünkü çaylar dereler cılız akmaya ve barajlar çekilmeye başladı bile. Kuraklıkla ilgili meteoroloji ve NASA raporlarını iyi okumalıyız ve  kapıdaki kuraklık SOS’ini duymalıyız.
Diğer bir su götürmez gerçek ise,  her şeyden mahrum kalabiliriz ama gıdadan mahrum kalamayız. Gıda yoksunluğu hiç bir şeye benzemez. İnsanların insanlığının dışına çıkabileceği son nokta demektir bu. Üstüne üstlük et ve hububat ithalatı yaptığımız bugünlerde  dünya gerçeklerine kayıtsız kalmadan gelecekte artan nüfusa nasıl sağlıklı ve güvenli gıda sağlayacağımızı daha iyi hesaplamalıyız.
Devam eden kuraklık ve gıda açığı  kitlelerin bir yerden bir yere göçü demektir. Tetiklenen ve süren  göç dalgaları  küresel veya bölgesel bir alt üst oluşu ve bir sosyal dramı beraberinde getirecektir. Herkes bu duruma göre pozisyon almak zorunda kalacaktır.
Tüm bunlar her şeyden önce bir şeyi zorunlu hale getirmektedir: Kırsal kalkınmayı…
Bu noktada on söz ise: Üretim ,üretim, üretim‘dir…
Dünya Kadın Çiftçiler Günü(15 Ekim) ve Dünya Gıda Günü (16 Ekim) Kutlu olsun….



1543 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Türk Mutfağından Dünya’ya Kahvaltı Günü - 06/06/2021
Türk mutfağını kimsenin hafife almaması gerektiği bir kez daha anlaşılmış oldu. Çünkü “Dünya Kahvaltı Günü” fikri sonunda bizim mutfağımızdan çıktı.
DÜNYA’NIN GÜNÜ - 02/05/2021
Dünyadan başka dünya yok…
Peynir Baharı - 23/05/2020
Korona günlerinde net bir şekilde anlaşıldı ki, makineler, arabalar ve markalı telefonlar yenilmiyor. İnsanlar marketlere ve daha çok temel gıda maddelerine hücum etti.
Peynir korona virüse meydan okuyabilir mi? - 19/03/2020
“Peynirin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri var mı yok mu? Sorusunun cevabı aranabilir. En iyisi gelin bu sorunun cevabını birlikte bulmaya çalışalım ve yorumu birlikte yapalım.
Dünya Küçüldü Virüsler Büyüdü - 17/03/2020
Küreselleşme hastalıkların da hızlı yayılmasını sağladı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Domuz Gribi, SARS, MERS gibi hastalıkların adını dünyada bilmeyen kalmadı.
Fondü Fondü Dedikleri… - 19/08/2018
Fransa’dan ve İsviçre’den hatta İtalya’dan gelenler hemen başlarlar tavsiyeye: “Fondü yemeden dönmeyin”. Gezi bloglarında dolaşırken de bir fondüdür tutturmuş gidenleri görüyoruz.
Mersin ilimiz ve peynir - 30/01/2018
Mersin deyince akla hep sebze -meyve, liman, turistik yerler ve deniz gelir. Oysa Mersin’de bir yörük memleketi olup Toroslardan gelen lezzeti de vardır. Keçisi ve koyunu da vardır. Özellikle keçi sütü ve peyniri, koyun yoğurdu ile meşhurdur.
Şaka gibi gelen yıl - 31/12/2017
Dışarıda gürültü ile yağan yağmuru duyunca, bu meşhur deyimi biraz değiştirip “bir yılıma daha girdim” de diyebilirsiniz.
Doktora Baytar Diyenlere - 12/11/2017
İşini iyi yapmadığı düşünülen insan hekimlerine “Baytar” deme sendromu hala devam ediyor. Geçenlerde bir gazetenin köşesinde de aynı sendroma rastladım. Doktoruna kızan hemen “Baytar” diyor. Bu kinayeyi başka meslekler için pek kullanmıyorlar.
 Devamı