Metin ÖZTÜRK
info@cheeselifemagazine.com
5.Yılın Düşündürdükleri
25/11/2019 Bu sayımızda bize gurur veren bir duyguyu yaşıyoruz. Sizinle de paylaşmak istiyorum. Bu sayımızla birlikte “Cheese Life Magazine Dergisi” sessiz sedasız 5.yılına girdi. Dile kolay bir dergiyi birçok imkânsızlık içerisinde kesintisiz çıkartarak 5. yılına getirmek. Eksiğimiz yok mu? Bu dergi bizim hayalimizdeki dergi mi? Mizanpajından tirajına, içeriğinden tasarımına, tanıtımından personel sorununa, idari yapısından maddi sıkıntısına kadar birçok sorunumuz gibi birçok eksiğimiz de var. Bizde isteriz ki onlarca personelin çalıştığı maddi kaygısı olmayan her sayıda elimizi cebimize atmadan basımevi ile tartışmadan yüzsuyu dökmeden kaygısızca bir dergiyi -kaygısı sadece sanat ve peynir olan bir dergiyi- çıkarmak ama bunun için ne yazık ki bütün çabalarımız sonuçsuz kalmakta ve daha ne kadar fedakârlık ve özveri ile bunu götürebileceğimizi doğrusu bizde bilmemekteyiz. Amatör bir ruh ve çalışma ile ancak bunu başarabiliyoruz hiç bir destek almadan. Arkasında koca koca kurumların olduğu dergilere bakınca bizim amatör bir ruh ile yaptığımız bu derginin onlardan hiç de geri kalmadığını objektif olarak görüyoruz. Bu sorunlarımızı açtığımız yakın dostlarımız bazen bize kuşku ile yaklaşmakta altında bir şey aramakta bir menfaat olmadan bu fedakârlığa katlanılamayacağını bize ima etmekteler. Ne yazık ki menfaat girdabına o kadar girmişler ki en ufak bir fedakârlığın altında bile bir menfaat aramaktalar onlar için ideal, memleket sevgisi tamamen ölçülebilir bir halde, hemde ölçü olarak "para" kullanılmakta. Oysa biz şeffafız bizim bir tarafımızdan bakınca diğer tarafımız görünmektedir ve bütün kaygımız bir peynir memleketi olan şehrimizin refahına etki edecek temelleri atabilecek bilinci oluşturabilmek ve daha ileri düzeyde ülkemiz peynirinin iyi bir yere gelmesi için uğraşmak. Uzun erimdeki amacımız ise Ülkemizde peynirin ortak hafızasını oluşturmak ve bir peynir kültürü yaratmak. Hiç kimsenin göz ardı etmemesi gereken bu misyonumuz var ve bunu başarıyla yapmaya çalışıyoruz Ülkemizde peynirin tarihini yazmak ve peynirin ortak hafızasını oluşturmak, kısaca peyniri kayıt altına almak ileride araştırma yapanlara derli toplu bir kaynak sunabilmek. Peynirin nereden nereye geldiğini göstermek bütün eksikliklere rağmen bunu sağlamaya çalışmaktayız. 5 yıldır peynirin Ülkemizdeki tarihini yazıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz bütün eleştirilere, burun kıvırmalara art niyetli eleştirilere, maddi imkânsızlıklara rağmen. Peynirin izini sürerken gezdiğimiz yörelerde tüketiciler, üreticiler ve peynire ilgisi olan paydaşlarla konuştuğumuzda sorunun hep bir noktasına el atıldığını görüyoruz. Bir üretici süte ulaşmada sorunlarının olduğunu bunun giderilmesi halinde sorunların çözüleceği, bir akademisyen ile görüştüğümüzde sütteki somatik hücre sayısının bir an önce rehabilite edilmesi gerektiğini söylüyor, başka bir üretici vergilerden yakınıyor, bir tüketici peynirin fiyatının sorun olduğunu söylüyor. Personel sorunu v.b. derken bu örnekleri arttırabiliriz. İlginçtir kim ile görüştüysek yıllardır hiç kimse peynirin bir yaşam tarzı haline getirilmesinden peynirin kültüründen söz etmedi. Günübirlik konular, günübirlik sorunlar, günübirlik çözümler. Sanki bu sorunlar çözüldüğünde peynir sorunu çözülecek. Biz yıllardır sahadayız. Bizim gözlemimiz ise bunların dışında; peynirin bir kültür, bir gelenek, bir yaşam tarzı olması gerektiği yönünde. Peynir meselesi sadece sütün kalitesi, sadece fiyatı, peynirin kalitesi, süt üretimi, pazar sorunu değil ki bunları bir bütün olarak ele almanın daha doğru olacağını düşünüyoruz, ama bunların tümünü birden ele alsak bile bir eksiklik olacağı kesin. Eksiklik şudur; bunları yapabilmek için ilk yapmamız gereken şey peynirin tarihi, sanatı, felsefesi, mitolojisiy yemekleri, ilham verici gücü ile bir kültür olduğunu halkımıza benimsetmek ve peynirin hayatımıza daha fazla girmesini sağlamak, Ülkemizin güzide gastronomi fakültelerindeki çiçeği burnunda pırıl pırıl aşçı adaylarına peyniri tanıtmaya onların peyniri mutfağa sokmalarını sağlamaya çalışıyoruz, söyleşilerimizde ilerlediğimizi görüyoruz bu bizi mutlu ediyor. Vicdanımızdaki geri dönüşler bize tam not veriyor doğru yoldasınız diyor. Biz daha başka bir şey istemiyoruz. Nice 5 yıllarda görüşmek üzere saygılarımla |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
AYDERS - 25/04/2024 |
Ayder yaylasında bir hafta sonumuzu geçirelim dedim ama gittiğime pişman oldum. Ne olmuş o güzel beldeye. Yaylanın yerinde yeller esiyor. Yaylanın yerine bir şehir kurulmuş ki sormayın. Biz kaçıp kurtulduk AYDER orada kaldı. |
Emoji artık bir dil oldu - 30/01/2023 |
Dijital yaşam bizi mağara devrine geri gönderdi. Mağara resimlerinde bir şeyler anlatmak için resimler çizilirdi, günümüzde ise emojiler aynı işi yapıyorlar. Bakalım dijital yaşam konuşmayı da bitirebilecek mi? |
Teknoloji ve Gerçeklik Duygusu - 25/04/2021 |
Teknolojinin akıl almaz bir hızla gelişmesi sonucu insan gerçeklik duygusunu kaybediyor. “Hayal mi görüyorum yoksa bu gerçek mi?” diye kafası karışmayan insan artık yok gibi. |
Peynir ve Turizm - 10/03/2020 |
Gastro-turizmin, eko-turizmin, agro-turizmin, peynir bütün turizmlerin öznesi yapılmalıdır. Bunun için öncelikle peyniri kahvaltı menüsünden çıkarıp mutfağa sokmalıyız hemde tüm gün boyunca. |
Peynir bir kültürdür - 19/06/2019 |
Yıllardır peynirin ülkemizde katma değeri yüksek, istihdam kabiliyeti yüksek batılı devletler ile boy ölçüşen bir ürün olması için çaba harcıyoruz, bunun için dergimizle, kitaplarımızla, makalelerimizle, söyleşilerimizle her zaman sahadayız. |
Robot Spiker - 13/11/2018 |
Dün gazeteleri şöyle bir karıştırırken ilginç bir haber gözüme ilişti, Çin’de robot spiker ilk haberini sunmuş (!) |
Aile İşletmelerinden Kurumsal İşletmelere -2- - 16/09/2018 |
Bitlis 1.Peynir Fuarına panelist olarak katıldık. Panel konumuz “Aile İşletmeciliğinden kurumsal peynir işletmeciliğine geçiş” ti. |
Artvin'e Mütayit girer mi? - 19/08/2018 |
Artvin'de de aynı tehlikeyi görüyorum. Yahu Artvin'de arazimi varki mütayite verelim dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet var, hemde büyük bir tehlike ile birlikte var. Şimdi turizm moda ya |
Gaytar mene genjliğimi - 01/06/2018 |
Sadece süt makinesi tamir etmiyor Ahmet Amca aklınıza ne gelirse tamir ediyor zaten dükkanın içinde muşambadan eski radyoya, süt makinesinden, soba borusuna kadar ne ararsanız var. |
Devamı |