• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/cheeselifemagazine
  • https://www.twitter.com/@cheeselifemaga1
  • https://www.instagram.com/cheeselifemagazine1
  • https://www.youtube.com/channel/UCVphzDSCv172cvqPtzyw-4A
Metin ÖZTÜRK
info@cheeselifemagazine.com
Aile işletmelerinden Kurumsal işletmelere -1-
20/01/2018
Aile işletmesini kısaca bir girişimcinin kurduğu ve her şeyinden kendisinin sorumlu olduğu küçük bir işletme olarak tanımlayabiliriz, burada amaç ekmek parasını kazanmak için birazda kader rüzgârının yön verdiği bir iş tutmadır. Doktor olmak isteyen birisinin ayakkabıcı olması başka ne ile açıklanabilir ki? Aile işletmelerinde işler iyiye doğru gitmeye başladığı zaman aile ve şirket kavramları birbirine karışmaya başlar, denetimin ve yönetimin aileden dışarı çıkma kaygısını gidermek için görevler, sorumluluklar ve yetkiler deneyimlere bakılmaksızın bol keseden dağıtılmaya başlanır, yetkisiz ve ilgisiz kişilerin işlerin başına geçmesi peşinden felaketi getirir ve nihayet o aile işletmesi kapanır.



Bu giriş bilimsel bir makale gibi oldu sanırım biraz resmi de oldu, durun şöyle başlayalım;

Yıllardır peynirin izini zor yollarda sürmekteyiz, dergimizde “Zor yollarda peynirin izinde” adlı bir yazı dizisi başlattık, Yıllar içinde karşılaştığımız ilginç olaylara yer veriyor ve okuyucunun da bizlerle birlikte bu görsellere ve anılara ulaşmasını istiyoruz.

Erzincan’ı ziyaretlerimizden birisinde şehrin ileri gelen “Tulum peyniri” satıcısı ile peyniri konuşuyoruz. Eliyle kasada genç, hafif sakallı tıknaz boylu kendisinden emin duruşu ile insanlara bir şey anlatır gibi duran genci göstererek

-“Oğlum” dedi. “Tıp fakültesinde okuyor, okulu bitirince peynir işini bırakacağım”

Kasada duran hafif sakallı gencin ne anlatmak istediğini de böylece anlamıştık, çocuk işyerinden içeriye giren herkese vücut dili ile “Kardeşim benim kasada durduğuma bakma ben peynir satıcısı değil koskoca bir tıp fakültesi öğrencisiyim, hatta doktorum” diyordu.

Yani şehrin ileri gelen peynircisi oğlunu okutabilmek için kaderin rüzgârı ile peynirci olmuş ekmek parasını kazanmış, oğlunu okutmuş, doktor yapmış böylece misyonunu (görevini) tamamlamıştı, artık peynir onun görmek istediği, konuşmak istediği bir şey değildi.

Batıda bir işletmeci ile konuştuğunuz zaman işletme sahibinin kaç kuşak boyunca bu işi yaptıklarıyla övündüğünü görürsünüz. Bizde ise bir işletmeci ile konuştuğunuz zaman yarım saat hayat hikayesini anlattıktan sonra bir yarım saat daha vergilerden işçilere kadar bir yığın hikaye daha dinlersiniz, son cümle olarak bu işi bırakacağını söyler.

“Ne yani vergilerden işçilere kadar bir yığın sorununu işletmeci anlatmasın mı? dediğinizi duyar gibiyim.

Evet, bunlar bir sorundur ama ne zaman bir sorundur biliyor musunuz? İşletme sahibi gerçekten yaptığı işe gönül verip onu evladiyelik yapmaya karar verdiği ve kurumsallaşma yolunda girişimlerde bulunduğu zaman bunlar bir sorun olarak görülür ve dinlenebilir, yani samimi ise ama altında o beğenmediği işinden aldığı son model cipi ile bu konuşmayı yaptığı zaman size bir hikâye gibi gelir, çünkü işletme sahibi samimi değildir. Hep “verin yiyeyim” modundadır. Hiçbir soruna çözüm bulmadan sadece şikâyet edip kazandığı paralarla başka bir yere yatırım yapmanın peşindedir. Daha uzatayım mı?             
Devamı gelecek yazımda


1817 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

AYDERS - 25/04/2024
Ayder yaylasında bir hafta sonumuzu geçirelim dedim ama gittiğime pişman oldum. Ne olmuş o güzel beldeye. Yaylanın yerinde yeller esiyor. Yaylanın yerine bir şehir kurulmuş ki sormayın. Biz kaçıp kurtulduk AYDER orada kaldı.
Emoji artık bir dil oldu - 30/01/2023
Dijital yaşam bizi mağara devrine geri gönderdi. Mağara resimlerinde bir şeyler anlatmak için resimler çizilirdi, günümüzde ise emojiler aynı işi yapıyorlar. Bakalım dijital yaşam konuşmayı da bitirebilecek mi?
Teknoloji ve Gerçeklik Duygusu - 25/04/2021
Teknolojinin akıl almaz bir hızla gelişmesi sonucu insan gerçeklik duygusunu kaybediyor. “Hayal mi görüyorum yoksa bu gerçek mi?” diye kafası karışmayan insan artık yok gibi.
Peynir ve Turizm - 10/03/2020
Gastro-turizmin, eko-turizmin, agro-turizmin, peynir bütün turizmlerin öznesi yapılmalıdır. Bunun için öncelikle peyniri kahvaltı menüsünden çıkarıp mutfağa sokmalıyız hemde tüm gün boyunca.
5.Yılın Düşündürdükleri - 25/11/2019
Türkiye'nin ilk ve tek peynir dergisi "Cheese Life Magazine" 5.yılına sessiz sedasız girdi. Amacımız Türkiye'deki peynirin ortak hafızasını oluşturmak.
Peynir bir kültürdür - 19/06/2019
Yıllardır peynirin ülkemizde katma değeri yüksek, istihdam kabiliyeti yüksek batılı devletler ile boy ölçüşen bir ürün olması için çaba harcıyoruz, bunun için dergimizle, kitaplarımızla, makalelerimizle, söyleşilerimizle her zaman sahadayız.
Robot Spiker - 13/11/2018
Dün gazeteleri şöyle bir karıştırırken ilginç bir haber gözüme ilişti, Çin’de robot spiker ilk haberini sunmuş (!)
Aile İşletmelerinden Kurumsal İşletmelere -2- - 16/09/2018
Bitlis 1.Peynir Fuarına panelist olarak katıldık. Panel konumuz “Aile İşletmeciliğinden kurumsal peynir işletmeciliğine geçiş” ti.
Artvin'e Mütayit girer mi? - 19/08/2018
Artvin'de de aynı tehlikeyi görüyorum. Yahu Artvin'de arazimi varki mütayite verelim dediğinizi duyar gibi oluyorum. Evet var, hemde büyük bir tehlike ile birlikte var. Şimdi turizm moda ya
 Devamı